Çocuk Ürolojisi

Çocuk Ürolojisi - Prof. Dr. Bülent Önal

Veziko-üreteral Reflü (VUR)

Veziko Üreteral Reflü (VUR) - Prof. Dr. Bülent Önal

Normalde böbreklerde üretilen idrar kanallar aracılığıyla mesaneye akar. VUR hastalığı olan çocuklarda ise mesaneye biriken idrar tekrar böbreklere geri kaçar. Bu durum çocuklarda böbrek enfeksiyonlarına ve böbrek hasarına neden olabilir.

Çocukların yaklaşık %1’i VUR’dan etkilenir. İdrar normalde sterildir yani mikrop içermez. Mikroplar çoğunlukla makat çevresinden idrar borusu aracılığıyla mesaneye ulaşarak enfeksiyona neden olur. VUR’lu çocuklarda bu enfeksiyon kolaylıkla böbreklere kadar çıkabilir. Böbrek enfeksiyonu yüksek ateş, bulantı, kusma ve yan ağrısına neden olur ve böbrek fonksiyonlarını bozar.

VUR tedavisinde temel amaç böbrek enfeksiyonlarını ve böbrek hasarını engellemektir. Bu amaçla hastalara idrarı steril tutmak üzere koruyucu antibiyotik tedavileri önerilir. Fakat daha ileri hastalarda antibiyotik tedavisi yeterli olmayabilir. Bu durumda cerrahi müdahaleler, kapalı (endoskopik), laparoskopik, robotik veya açık olarak uygulanır.

Prenatal / Antenatal Hidronefroz

Hidronefroz - Prof. Dr. Bülent Önal

İdrar kanalına düşen taşlar, kalın bağırsak kanseri, yumurtalık, rahim kanserleri ya da karın arkası iltihabı, lenfoma gibi hastalıklar idrar kanalına dışardan baskı yaparak tıpkı üreter darlığında olduğu gibi idrar akımını engelleyebilirler. Bu hastalıkların tedavisi uzun süre alabileceği için böbrekleri korumak üzere idrar kanalına baskıyı ortadan kaldıran stentler yerleştirilebilir. Bu stentlerin bir ucu böbrek odasında iken diğer ucu mesanede bulunur. Böylece idrar stent aracılığıyla böbrekten mesaneye taşınır.

Üreter stentlerinin uzun süre vücutta kalması taşlaşmaya neden olabilir. Bu nedenle süresi dolmuş stentler çıkarılmalı ve gerekiyorsa yenileriyle değiştirilmelidir.

Piyeloplasti

Üreteropelvik Bileşke Darlığı (UPJ) darlığında yapılan ameliyata piyeloplasti denir. Bu ameliyatla darlık nedeniyle üretere geçemeyen ve biriken idrarın renal pelviste yaptığı genişleme ve UPJ’nin aşırı daralmış kısmı ortadan kaldırılır.

Ameliyat açık,  laparoskopik ya da robotik olarak yapılabilir.

Posterior Üretral Valv (PUV)

Erkeklerde, mesanede biriken idrarın dışarı boşaltılmasını sağlayan idrar borusu normalde içi boş boru şeklinde bir organdır. Doğumsal olarak içinde idrar akımını engelleyen valv şeklinde bir doku oluşmasına posterior üretral valv (PUV) denir.

Valvin idrar borusunu tamamen tıkaması halinde doğum öncesi problemler gelişebilir. Doğumdan sonraki birkaç saat içinde idrar çıkışının olmaması ve böbrek yetmezliği gelişmesi halinde PUV akla gelmelidir.

İdrar kanalının kısmen tıkanması halinde ise daha ileri yaşlarda hidronefroz (böbrek odacıkları ve idrar kanallarının idrarla dolup şişmesi) , işeme zorluğu gibi problemler görülür. Tedavi endoskopik olarak valvin kesilmesinden ibarettir.

İşeme Disfonksiyonları

İşemek basit gibi dursa da birçok karmaşık fonksiyon gerektirir. Mesane kapasitesinin tamamına yakını dolana dek idrar hissi ve mesane kasılması olmaz. Ayrıca işeme sırasında mesane dolarken idrarın kaçısını engelleyen mesane vanasının açılması ve hemen ardından mesanenin, idrarın tamamını boşaltacak bir süre boyunca yeterli bir şekilde kasılması gerekir. Bu fonksiyonlardaki bozuklukların hepsine birden işeme bozukluğu denir.

İşeme bozukluğu gelişme çağındaki çocukların sosyal, psikolojik gelişimini ve okul başarısını etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Birbirinden farklı ve ayrı tedaviler gerektiren birçok durum işeme bozukluğu başlığı altında incelendiği için sorunun tam olarak saptanması ve uygun tedavinin başlanması önemlidir.

Tedavi ağızdan alınan ilaçlarla yapılabileceği gibi gerekli durumlarda çocukla doğrudan iletişim kurmaya dayalı tedavi yöntemleri uygulanır.

Enürezis Noktürna

Çocukların gece altını ıslatması çok doğaldır, ta ki 5 yaşına kadar. 5 yaşından sonra devam eden gece ıslatması çocuğun sosyal, psikolojik gelişimini etkileyebilecek, okul başarını düşürecek önemli bir sağlık sorunudur. Anne-babaların bilmesi gereken en önemli nokta ise gece ıslatmasının çocuğun suçu ya da hatası olmadığıdır.

Gece altını ıslatan çocukların bünyesi gece daha fazla idrar üretiyor olabilir ya da mesane kapasitesi düşük olabilir. Belki de uyanma bozukluğu vardır ki bu da bir hata ya da suç değildir.

Gece ıslatması ile başvuran hastalarda gündüz işeme alışkanlıklarının sorgunlanması önemlidir. Gündüz de bir problem mevcutsa hastalık gece ıslatması değil işeme bozukluğudur ve farklı tedavileri vardır. Eğer gece idrar miktarı fazla ise ilaç tedavisi sorunu çözebilir. Ya da mesane kapasitesi, yaşa göre beklenen değerin altında ise yine ilaçla bu durum düzeltilebilir. Bunun dışındaki durumlar için alarm terapisi dediğimiz geceleri çocuğun uyanmasını sağlayan bir cihaz kullanılabilir. Ayrıca gece ıslatması olan çocuklar yatmadan birkaç saat önce sıvı gıdaların tüketimini bırakmalıdır.

Hipospadias

Hipospadias - Prof. Dr. Bülent Önal

Hipospadias halk arasında peygamber sünneti olarak bilinir. İdrar borusunun çıkışı olan idrar deliğinin penisin ucunda değil de daha aşağıda bir yerde olmasıdır. Hafif hastalıkta delik normal yerinin biraz aşağısındayken daha ileri vakalarda testislerin arasında ya da daha bile aşağısında olabilir.

Hafif hipospadias herhangi bir sağlık sorununa neden olmayabilir. Fakat çoğu zaman işemeyi zorlaştıran, penisin şeklini bozan ve ileri yaşlarda çocuk sahibi olamama gibi sorunlara neden olan bir hastalıktır.

Tek tedavi yöntemi cerrahidir. Birçok cerrah farklı hipospadias tamiri yöntemleri geliştirmiştir. Fakat tedavide asıl önemli olan cerrahın tecrübesidir. Deneyimli bir cerrah tarafından yapılmamış hipospadias tamiri sonrasında dikişler açılabilir, yara enfeksiyonu gelişebilir ve tekrar müdahale gerekebilir.

Hidrosel

Hidrosel - Prof. Dr. Bülent Önal

Testisi çevreleyen katlar arasında sıvı birikmesine denir. Çocuk doğduğunda saptanırsa genellikle 1 yaşına kadar beklenir, çünkü kendiliğinden geçme olasılığı yüksektir. Geçmezse veya büyürse tedavisi Hidroselektomi denilen cerrahi tedavidir. Eğer saptandığında katlar arasında biriken sıvıya ek olarak barsak ansları da varsa (fıtık), o zaman beklenmeden yaşı ne olursa olsun cerrahi olarak tedavi edilmelidir.

Mesane Extrofi / Epispadias

Mesane ekstrofisi nadir görülen fakat tedavisi ve yönetilmesi oldukça güç bir hastalıktır. 40,000 canlı doğumdan birinde görülür. Daha çok erkek çocuklarda görülür. Karın ön duvarı defektine bağlı mesane karın dışında yerleşir. Tam olarak tedavi edilebilmesi için yıllar boyu süren birçok farklı girişim gerekebilir. Ayrıca ameliyatlar sonrasında işeme fonksiyonu tam olarak sağlanamayabilir. Bu durumda ömür boyu yönetilmesi ve takip edilmesi gereken idrar yolu kateterizasyonu problemleri, idrar yolu enfeksiyonu gibi sorunlar gelişebilir.

İnmemiş Testis

Testisler ilk olarak karın içinde gelişir. Daha sonra aşağıya doğru göç ederek doğumdan önce testis torbasına yerleşir. Bazı çocuklarda ise bu iniş doğuştan kısa bir süre sonra tamamlanır. İniş tamamen gerçekleşmediğinde ise inmemiş testis hastalığından bahsedilir.

Sperm üretimi için en uygun ortam testis torbasıdır. Testis torbası vücudun diğer kısımlarına göre daha soğuktur. Testisler, testis torbasına tam yerleşmediğinde gelişimleri bozulur. Bu durum sperm üretimini bozarak ileride kısırlığa neden olabileceği gibi düzgün gelişemeyen testis kanserleşebilir.

Tanı, çocuk yatar halde bacakları çaprazlanmışken yapılan muayene ile konulur. Kasıklarda saptanan testisler orşiopeksi denen bir ameliyat ile testis torbasına sabitlenir. Muayene ile kasıklarda saptanamayan testisler için ultrason, MR gibi görüntülemeler yapılmasına gerek yoktur. Bu durumda laparoskopik olarak karından açılan bir delikten kameralı aletlerle testisler karın içinde aranmalıdır.

Bulunması halinde yeterince gelişmiş testisler testis torbasına indirilirken gelişimi bozulmuş ve kanserleşme ihtimali artmış testisler çıkarılmalıdır.

Sünnet

Sünnet, fazla sünnet derisinin kesilmesidir. Sünnet derisinin iltihabı, açıklığının işemeyi güçleştirecek derecede dar olması ya da penis ucunu boğması halinde sünnet tıbbi nedenlerle gecikmeden yapılmalıdır.

Sosyal ve dini sebeplerle yapılan sünnet için ideal bir yaş yoktur. Gene de çocuğun gelişiminin en az etkileneceği bir dönemde yapılması uygundur. Genelde lokal anestezi ile yapılacak sünnetlerde bu yaş, 2 yaş öncesi ya da 6 yaş sonrası olarak düşünülmektedir.

Sünnet lokal anestezi ile ya da tamamen uyutularak yapılabilir. Basit bir işlem gibi dursa da hatalı yapılan sünnetler ileride ciddi cinsel sorunlara neden olabilir. Ayrıca her çocuk sünnet yapılmadan önce olası diğer ürolojik sorunlar açısından bir uzmana muayene ettirilmelidir.

Unutmayın ki sünnet tıbbi bir işlemdir ve fenni sünnetçilere değil hastane şartlarında bir ürolog ya da çocuk cerrahına yaptırılmalıdır.